Cilt bakımı, cildin ihtiyaçlarına uygun ürünleri düzenli olarak kullanarak elde edilen sonuçlar bütünüdür diyebiliriz. Herkes farklı cilt yapılarına sahiptir. Cilt yapısını tanıyıp eksikleri gidermek adına bakım yapmak oldukça önemlidir. Böylece daha sağlıklı görünen, aydınlık ciltlere sahip olunabilir. Cildin eksiklerini görmemek, cilt tipine uygun olmayan ürünler kullanmak akne, yara vb. farklı cilt sorunlarının oluşmasına yol açabilmektedir. Bu nedenle doğru cilt bakımı yapmak son derece önemlidir.
Kendi cildinize özel ürünler ile cilt bakımı rutinleri oluşturmak sağlığınız açısından oldukça yararlıdır. Örneğin kuru cildinize nem sağlayacak ürünler kullanmak yüzünüzdeki pul pul dökülen deriyi yok eder ve cildinizi daha canlı bir hale dönüştürür. Aynı şekilde aktif sivilceler ile baş etmeye çalışıyorsanız akne önleyici temizleyicileri cilt bakım rutininize ekleyebilir ve ileride oluşacak aknelere önceden çözüm bulabilirsiniz. Ciltteki fazla kuruluk, yağlılık hissi, sivilceler, yaralar vb. tüm sorunlar aslında sizleri psikolojik olarak da etkiler. Hepimiz pürüzsüz, canlı, parlak ve aknesiz ciltlere sahip olmak isteriz. Bu nedenle cilt bakımını ihmal etmemek ve cildin eksiklerini giderecek ürünler kullanmamız gereklidir.
HIFU Ameliyatsız Yüz Germe Fokus Ultrason Teknolojisi
DOĞAL DOKU REJENERASYONU, CİLT SIKILAŞTIRMA VE LOKALİZE YAĞLAR
Seçici bir şekilde derinliği ve enerji konsantrasyonunu belirleyebilen farklı odak noktalarına sahip kartuşlar kullanılarak gerçekleştirilen yüz ve vücut uygulamaları için yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason teknolojisi. Özellikle yüz ve vücut için cilt sıkılaştırma ve lokal yağ tedavileri gibi cerrahi olmayan tıbbi estetik uygulamalarda etkilidir. Etki alanları epidermis, derin dermis ve SMAS (Yüzeysel Muskülo Aponörotik Sistem) tabakalardır. SMAS (Yüzeysel Muskülo Aponörotik Sistem) yüz mimarisinde hayati öneme sahiptir.
Çıkış gücü emisyonu 3 Joule’e kadardır, daha az güç çıkışı olan diğer sistemlere göre seans sayısının azaltılmasına ve doku lezyonunun artırılmasına, böylece rejenerasyon ve sıkılaştırma kapasitesinin artırılmasına olanak sağlar.
AVANTAJLARI:
HIFU, fototipe bağlı olmayan bir teknolojidir. Bu özelliği kırışıklıklar, ifade çizgileri, cilt sıkılaştırma ve lokal yağ tedavileri için tüm yıl boyunca yüksek verimlilikte kullanılabilmesine imkan verir.
Yüksek piyasa talebi ve yatırımın hızlı geri dönüşü.
Düşük maliyetli sarf malzemeler, bu teknoloji ile daha fazla sayıda hastanın tedavi edilebilmesini sağlar ve böylece karlılığı arttırır.
Bu teknoloji tedavilerin ve teknolojilerin büyük çoğunluğu ile mutlak uyumluluğa sahiptir.
Günlük hayatımızda karşılaştığımız birçok faktör cildimizi doğrudan etkilemektedir. Cildimizde yer alan melanin pigmentindeki artış sebebiyle ortaya çıkan lekeler gözle görülür bir etki bıraktığında, bireylerin fiziksel görünüşleri ile ilgili rahatsızlık duymalarına neden olabilmektedir. Söz konusu lekeler güneş ışıklarına uzun süreli maruz kalma, kullanılan kozmetik ürünlerin etkileri, sivilce, doğumsal , yaşlanma gibi nedenlerle ortaya çıkabilmektedir.
Lekeler, niteliklerinin ve yapılarının uzman doktor tarafından tespit edilmesinden sonra farklı yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Birçok kişi tarafından kullanılmakta olan çeşitli kozmetik ürünler, ilaçlar ya da kremler geçici çözümler sunabilirken, gelişen teknoloji ile birlikte ortaya çıkan yeni teknikler daha kalıcı çözümlerle karşımıza çıkmaktadır. Lazer, PRP, peeling, altın iğne gibi teknikler sayesinde kusursuz bir cilde rahatlıkla kavuşabilirsiniz.
Farklı yaş aralıklarında, farklı nedenlerle ortaya çıkabilen lekeler, kişileri hem fiziksel hem de ruhsal anlamda doğrudan etkileyebilmektedir. Kadın ya da erkek fark etmeksizin leke problemi olan tüm bireyler bu durumdan rahatsız olmaktadır.Farklı nedenlerle oluşan lekelere çözüm bulabilmek için kullanılan kremler ve diğer çeşitli kozmetik ürünleri, memnun kalınmayan sonuçlar doğurabilmektedir. Bu noktada, cilt analizi yapılan ve genetik yapıları çözümlenen her cilt için ayrı ayrı tedavi yöntemleri ve taslak planları oluşturulmalıdır.
Halk dilinde sivilce olarak bilinen akne, yağ bezi kanallarının (folikül) cildin yüzeyinde daha yoğun bir yağ tabakası ile tıkanarak yağ bezlerinin salgıladığı yağın (sebum) cilt dışarısına atılamamasından kaynaklanan bir hastalıktır. Bir çok nedene bağlı olarak oluşan akne (sivilce) tedavisi uzman doktor kontrolünde yapılmalıdır.
Hastalığın öncü belirtisi komedon dediğimiz siyah noktalardır. Siyah nokta şeklinde başlayan akne zamanla iltihaplanmaya başladığında beyaz uç veren sivilce görüntüsünü ortaya çıkarır.
Akne veya sivilcenin tek bir nedeni olmadığı için tek bir tedavi yöntemi de bulunmamaktadır. Pek çok tedavi yöntemi veya yöntemleri kişinin sivilceye neden olduğu faktörlere göre yapılmaktadır. Eğer sivilce başlangıç (komedon) aşamasındaysa daha çok dışarıdan sürerek uygulanan tedavi yöntemleri; iltihaplı sivilceye dönen durumlarda ise ağız yolu ile alınan ilaçlar, bir takım lazer cihazları ile yapılan tedaviler akneyi kalıcı olarak tedavi etmede kullanılmaktadır.
Cildimize genç görüntüyü veren, cildi dik tutan; bağ dokuları ve cilt kalitesini sağlayan; kolajen üreten dokulardır. Bu dokuları, fibroblast denen hücreler oluşturur.
Ortalama 28-30’lu yaşlara kadar bu hücrelerimiz %100 oranındadır. Cildimiz bu şekilde genç kalır.
Cildimizde yaşlanma 28-30’lu yaşlarda başlar. Sebebi ise bağ dokuları ve kolajeni üreten fibroblast hücrelerinin her yıl %2 oranında ölmeye başlamasıdır. 30’lu yaşlarda başladığını varsayarsak yaşımız 40 olduğunda; biz cildimizdeki fibroblast hücrelerimizin %20’sini kaybetmiş oluruz.
Dolayısı ile cildi dik tutan bağ dokuların ve cilt kalitesini veren kolajenin; yani cildimizin gençliğinin %20’si eksilir gider. Çizgiler, sarkmalar ve yaşlanma belirtileri başlar.
Fibroblast hücreleri file gibi çapraz şekilde birbirine bağlıdır. Bu hücreler ölmeye başladığında file kopmaya başlar; kısacası bağ dokusu aşağıya doğru inmeye başlar. Kolajen üreten dokuların da şekli bozulur ve cildimiz kolayca kırışarak git gide yaşlı bir görüntüye bürünür. Hücre ölümü yaşımız ilerledikçe devam ettiği için cildimiz gittikçe daha yaşlı görünür.
Yaşlanma, güneşe uzun süre maruz kalma ve kalıtımın yanı sıra, beslenme, alkol ve sigara tüketimi de dahil olmak üzere hayat tarzı, yoğun ve aşırı stresli yaşam yüzün kırışmasına yol açar.
Doğum kontrol hapları, hamilelik, kalıtımsal faktörler, güneş ışınları ve ultraviyole ışınlarının tahribatı (solaryum gibi..) sonucunda deride kahverengi lekeler gibi pigment değişiklikleri oluşur. İlk gençlik yıllarında çıkan aknelerde cilt yüzeyinde pürüzler, çukurluk ve akne lekeleri meydana gelir.
Yüzdeki ince kırışıklıklar, pigment sorunları ve aknelerin yol açtığı izleri yenileme teknikleri ile giderebilirsiniz. Bu tekniklerden her yaşta, kırışıklık ve lekelerle, izlerden kurtulma için hatta gençleşmek için de yararlanabiliriz. Bütün bu sorunlar cilt yenileme teknikleri (peeling) ile giderilebilir.
Cilt yenilemedeki esas amaç, cildin epidermis ve kısmen dermis denilen tabakalarının soyulması yoluyla alttan yeni hücrelerin oluşmasına zemin hazırlayıp cildin yenilenmesini sağlamaktır.
Karbon peeling için kullanılan madde aktif karbondur. Karbon çok faydalı bir maddedir. Peeling için kullanılan karbon ise aktif karbondur. Karbonun aktif olabilmesi için, bir neyi dönüşüm yaşaması gerekmektedir. Yüzeye yapışma özelliği cilt uygulamaları için vazgeçilmezdir. Bu özelliği için daha çok tercih edilir. Nitekim karbon, uygulama öncesi birkaç aşamadan geçer. Çünkü maruz kalacağı kimyasalların (boya vs.) karşısında, sağlam olması gerekmektedir. Aktif karbon tıbbı olarak, dermatologlar tarafından üretilir. Toz veya sıvı halde bulunabilir. Cilde iyice yayılan karbon, lazerle birlikte uygulanır. Böylece etkisi derin ve uzun süreli olur. Lazer işlemi ile aktif karbon cildin altına gönderilir ve iyileşme cilt altından başlar. Peeling etkisi gözlenir.
Karbon peelingin, pek çok faydası vardır. En çok tercih sebebi, lekeli cildin düzeltilme istediğidir. Lekeli ciltlerin renk açılımında, lazer ile birlikte kullanılır. Cildin yağlanma sorunu için de son derece önemlidir. Sivilce ve akneler için güzel sonuçlar verir. Ciltteki sarkmaları toparlar.
Öncelikle çatlak olan bölgede elmas mikrodermabrazyon cihazı ile uygulama yapıyor ve oradaki keratanize ölü deri tabakasından cildi temizliyoruz. Sonra özel vakum başlığımız ile çatlaklar üzerinde, çatlağın yönünü baz alarak vakumu uyguluyor ve çatlak içinde bir miktar kontrollü hasar yaratıyoruz. Bu hasar sayesinde elastin ve kolajen bağ dokusunun aktifleşiyor ve iyileşme yani cildin kendi kendini yenilemesi başlıyor. Uygulama esnasında cilt üzerinde oluşabilen kızarıklık ertesi gün neredeyse tamamen geçmiş oluyor. Uygulama sonrası önereceğimiz ev devam ürününü kullanmak en az uygulama kadar işlemin başarısını etkiler. Haftada 1 kez toplamda 4 seans yapılan uygulama ile çatlaklarda %80 e kadar başarılı azalma yakalamak mümkün oluyor.
